the act of bestowing as a gift; a conferring or imparting

listen to the pronunciation of the act of bestowing as a gift; a conferring or imparting
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the act of bestowing as a gift; a conferring or imparting в Английский Язык Турецкий язык словарь

giving
bağış

Eski kitaplarımı bağışlıyorum. - I'm giving my old books away.

Bu yıl birbirimize Noel armağanları vermek yerine hediyeler için harcayacağımız miktarı hayır kurumuna bağışladık. - Instead of giving each other Christmas presents this year, we donated the amount we would have spent on presents to a charity.

giving
{f} ver

Televizyon bilgi vermek için çok önemli bir araçtır. - Television is a very important medium for giving information.

EVET işareti vererek yanıtladı. - He responded by giving the OK gesture.

giving
{i} verme

Bana küçük bir kredi vermeyi düşünür müsünüz? - Would you consider giving me a small loan?

Televizyon bilgi vermek için çok önemli bir araçtır. - Television is a very important medium for giving information.

giving
ver(mek)
giving
{i} bağışlama
giving
vererek

Sally, piyano dersleri vererek geçimini sağlıyor. - Sally earns her living by giving piano lessons.

EVET işareti vererek yanıtladı. - He responded by giving the OK gesture.

giving
(isim) bağışlama
Английский Язык - Английский Язык
giving
the act of bestowing as a gift; a conferring or imparting

    Расстановка переносов

    the act of bestowing as a gift; a con·fer·ring or imparting

    Произношение

Избранное