Onun önemli olabileceğini düşündüm.
- I thought it might be significant.
Süper güçler silahsızlanmada önemli gelişme yaptılar.
- The superpowers made significant progress in disarmament.
Herkesin bildiği gibi, bugün bizim için çok anlamlı bir gündür.
- As everyone knows, today is a very significant day for us.
Üniversitedeki hayat anlamlıdır.
- The life in the university is significant.