O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.
- At that time, Mexico was not yet independent of Spain.
Ben o zaman odamı temizliyordum.
- I was cleaning my room for that time.
Tom bu sefer doları yene çevirmemenin daha iyi olacağını düşünüyor.
- Tom thinks it would be better not to change dollars into yen at this time.
Jack bu sefer kesin başaracak.
- Jack is bound to succeed this time.
Bu kez onu deneyeceğim.
- This time I'll try it.
Bu kez farklı olacak.
- This time's going to be different.
Bu defa gitmesine izin vereceğim.
- I'll let it go this time.
Bu defa hatalı olan benim gibi görünüyor.
- This time, it looks like it is me who is wrong.
O zamanda televizyon seyrediyordum.
- I was watching TV then.
O zaman onu görmediğine inanmıyorum.
- I cannot believe you did not see him then.
Öyleyse daha sonra tekrar geleceğim.
- Then I'll come again later.
Mary Tom'a söyledi: Kısa bir cümle ile başlayalım, ve daha sonra göreceğiz...
- Mary told Tom: Let's begin with a short sentence, and then we'll see...
O zamanlar tekrar bir sürü hata yaptım.
- I made a lot of mistakes back then.
O zamanlar sanat zirvedeydi.
- Art was then at its best.
İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
- If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu.
- But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.
Öyleyse onu görmediğine inanamam.
- I cannot believe you did not see him then.
İzlandaca bir cümlenin İngilizce çeviri varsa, ve İngilizce cümlenin Savahili dilinde bir çevirisi varsa, öyleyse dolaylı olarak, bu, İzlandaca cümle için bir Savahili çeviri sağlayacaktır.
- If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
Eğer bu cümleyi okuyabiliyorsan, o halde okuyabiliyorsundur.
- If you can read this sentence, then you're able to read.
Yaptığınız şekilde hareket etmek için gerçekten sebebiniz varsa, o halde lütfen bana söyleyin.
- If you really have grounds for acting the way you did, then please tell me.
Ancak o zaman onun ne demek istediğini anladım.
- Only then did I realize what he meant.
Neler oluyor biliyor musun? - Hayır. O zaman bütün bunlar ne demek oluyor?
- Do you know what's going on? - No. What's it all about then?
It will be finished before then.
I know you told me when you'd be coming, but I couldn't get there then.
- I know what time you said you would be there, but I wasn't able to be there at that time.
Had she been alive, my mother would have given me a hand then.
- If my mother had still been alive, she would have helped me at that time.
this time last year.
... to follow me back in time for just one minute. Do you guys remember this device? ...
... to the time of President Kennedy. But the world has never fully come behind it. President ...