Hayır, teşekkürler. Tokum.
- No, thank you. I'm full.
Açıklaman için teşekkürler.
- Thank you for your explanation.
Yardımın için teşekkür ederim. Canın sağolsun.
- Thank you for your help. - No worries.
Evet, anlıyorum. Teşekkür ederim.
- Yes, I understand. Thank you.
Beni yolcu etmeye geldiğiniz için teşekkür ederim.
- Thank you for coming to see me off.
Sana çok, çok teşekkürler!
- Thank you very, very much!
Harika hediye için teşekkürler.
- Thank you for the wonderful gift.
Dinlediğiniz için teşekkür ederiz.
- Thank you for listening.
Geldiğiniz için teşekkür ederiz.
- Thank you for coming!
Yardımın için teşekkür ederim. Canın sağolsun.
- Thank you for your help. - No worries.
Vurulmaktansa asılmayı tercih ederim.
- I'd rather be hanged than shot.
Tom vurulmak üzereydi ama o bunu bilmiyordu.
- Tom was about to be shot, but he didn't know it.
Adam bir silahla üç kuşu vurdu.
- The man shot three birds with a gun.
Benjamin, bir ayıyı tüfekle vurdu.
- Benjamin shot a bear with a rifle.
Avcılardan biri vuruldu ve hastaneye götürülmek zorunda kaldı ve şimdi hızlı bir iyileşme gösteriyor.
- One of the hunters was shot and had to be taken to hospital, where he is now making a speedy recovery.
Ben şimdi bir silah sesi duydum.
- I heard a shot just now.
Aniden bir silah sesi duyduk.
- All at once we heard a shot.
Köpek bir mermi gibi uzaklaştı.
- The dog went away like a shot.
Sami, karısı Leyla'yı başından iki mermi ile vurdu .
- Sami shot two bullets into the head of his wife, Layla.
Tom bir fırt tekilayı bir yudumda içti.
- Tom drank the shot of tequila down in one gulp.
Bir yudum tekila istiyorum.
- I'd like a shot of tequila.
bkz: teşekkür ederim.
Bana vurmak istiyor musunuz? Devam edin ve en iyi vuruşunuzu yapın.
- Do you want to hit me? Go ahead and take your best shot.
Mac'in harika bir vuruş yaptığını gördük
- We saw Mac make a fantastic shot.
... Mr. Weiner: Thank you for your question, Marla. ...
... thank you brave. Thank you. ...