Haritaya güvenmeme rağmen o hatalıydı.
- Although I trusted the map, it was mistaken.
Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.
- Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there.
Bitkin olduğum halde, işe devam ettim.
- Although I was exhausted, I continued to work.
Sana söylediğim halde yapmadın bunu.
- Although I tell you to, you don't do it.
Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim zorluğu çok yüksek olmasına rağmen, çok sayıda öğrencinin hâlâ dışarı çıkmak ve eğlenmek için zamanı var.
- Although the pressure of studying at the University of Cambridge is very high, many students still have time to go out and have fun.
Genç olmasına rağmen, çok dikkatlidir.
- Although he is young, he is very careful.
İkiz olmalarına karşın onların karşıt kişilikleri vardı.
- Although they were twins, they were of opposite personalities.
Yorgun olmama karşın, elimden gelenin en iyisini yaptım.
- Although I was tired, I did my very best.
It was difficult, although not as difficult as we had expected.
Although it was very muddy, the football game went on.