Турецкий язык - Английский Язык
Определение tezlik в Турецкий язык Английский Язык словарь
- swiftness
- quickness; speed; haste
- liking to get a job done right away, dislike of delay
- tez
- {i} dissertation
I wrote my dissertation about this.
-Ben tezimi bunun hakkında yazdım.
That was the subject of my dissertation.
-O, benim tezimin konusuydu.
- tez
- thesis
Have you decided on the subject of your thesis?
-Tez konunla ilgili karar verdin mi?
His thesis doesn't make sense. To begin with, its theme is obscure.
-Onun tezi bir anlam ifade etmiyor. Öncelikle onun teması belirsiz.
- tezlik eylemi
- any verb which has vermek suffixed to it (Such verbs are used to indicate speed, suddenness, lack of hesitation, or easiness.): Böreği fırına götürüverdi. He took the börek to the bakery in a trice. Kızım şu camları bir siliver! Give those windows a quick clean, there's a good girl! Odadan fırlayıverdi. She suddenly rushed out of the room
- tez
- quickly
- tez
- discourse
- tez
- expeditious
- tez
- {i} treatise
- tez
- wing
- tez
- argument
- tez
- contention
- tez
- swift
- tez
- thesis statement
- tez
- paper
- tez
- prompt
- tez
- crisp
- tez
- rapid
- tez
- quick
- tez
- ahead of the game
- soğuk tezlik
- cold shortness
- sıcak tezlik
- hot-shortness
- tez
- phil. thesis
- tez
- hasty
- tez
- disquisition
- tez
- thesis; treatise
- tez
- promptly
- tez
- piece of written research; thesis; dissertation
- tez
- nimble
- tez
- thesis, idea, view
- tez
- theses
I won't try to refute your theses.
-Tezini çürütmeye çalışmayacağım.
Связанные Термины
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение tezlik в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- Tez olma durumu, tezleşme
- (Osmanlı Dönemi) SEVRET
- (Osmanlı Dönemi) HIRAFE
- TEZLİK
- (Osmanlı Dönemi) Keskin yapmak
- TEZLİK
- (Osmanlı Dönemi) Dayandırmak
- tezlik eylemi
- bakınız: tezlik fiili
- tezlik fiili
- Türkçede herhangi bir fiilin zarf-fiil ekiyle vermek fiilinin birleşmesinden oluşan ve kavramda çabukluğu, kolaylığı, yardımı gösteren iki kökten kurulmuş birleşik fiil: Söyleyivermek, yapıvermek gibi
- tez
- Sav. Üniversitelerde ve yüksek okullarda öğrencilerin veya öğretim üyelerinin hazırlayıp bazen bir sınav kurulu önünde savundukları bilimsel eser: "Tezini mitolojiden hazırlayan gözlüklü bir delikanlı."- H. Taner
- tez
- Sav veya tez, bilimsel yöntemde belli on bilgilere dayanılarak, henüz kanıtlanmamış fakat mevcut bilgilerle mantıksal olarak çelişmeyen, bilimsel araştırma sürecinde doğrulanmaya çalışılan düşüncelerdir. Edebiyat dalında ise sav; atasözü anlamına gelmektedir. Bu kökten türeyen "savcı" kelimesi ise on bilgiye dayanarak, kanıtlanabilir bir düşünceyi ortaya koyan kişiyi ifade eder
- TEZ
- (Hukuk) Teorem;iddia,sav;belli öğretim kademelerinde yükselme için gerekli yapıt
- tez
- Çabuk olarak
- tez
- Çabuk olan, süratli. Çabuk olarak
- tez
- Üniversitelerde ve yüksek okullarda öğrencilerin veya öğretim üyelerinin hazırlayıp bazen bir sınav kurulu önünde savundukları bilimsel eser
- tez
- Çabuk olan, sür'atli
- tez
- Sav