Şeytanın herkes için şahsi bir yüzü vardır. Onu fark etmek zordur.
- Der Teufel trägt für jeden ein eigenes Gesicht. Es ist schwer, ihn zu erfassen.
Şeytanlara inanmıyorum.
- I don't believe in demons.
Şeytanların evinde Ravana, Tanrı'dır.
- In the home of demons, Ravana is God.
Avrupalılar iblislerin kıtasını temizlemek için bir cinci hoca tuttu.
- The Europeans hired an exorcist to cleanse their continent of demons.
Ormanda korkunç bir cin yaşar.
- A terrible demon lives in the forest.
If men are wolves then women are devils.
- Wenn Männer Wölfe sind, sind Frauen Teufel.
Don't paint the devil on the wall.
- Mal nicht den Teufel an die Wand.
Angels have harps, devils have bodhráns.
- Engel haben Harfen, Teufel haben Bodhráns.
Devils are hiding among the rocks.
- Teufel verstecken sich zwischen den Felsen.