Araştırma müdürü, departmana yeni bir ürünü test etmede esaslı bir iş yaptırdı.
- The research director had the department do a thorough job in testing the new product.
Benim yeni kameramı test ediyorum.
- I'm testing my new camera.
Polis dedektifi DNA testi için numuneler toplamaya çalıştı.
- The police detective carefully collected samples for DNA testing.
Araştırma müdürü, departmana yeni bir ürünü test etmede esaslı bir iş yaptırdı.
- The research director had the department do a thorough job in testing the new product.
Bu çok ilginç deney senin mesleki kişiliğini meydana çıkarmaktadır.
- This very interesting test reveals your professional personality.
Kırık test tüpleri, kırık deney şişeleri - Laboratuvarda dikkatsiz öğrencilerin çalışması.
- Broken test tubes, cracked beakers - the work of careless students in the laboratory.
Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
- If she studied hard, she could pass the test.
Sınav kağıtların Pazartesiye kadar teslim edilmelidir.
- Your test papers must be handed in by Monday.
Neil Armstrong astronot olmak için seçildiğinde deneme pilotuydu.
- Neil Armstrong was a test pilot when he was chosen to be an astronaut.
Kendinizi denemek için Tatoeba'yı kullanabilirsiniz.
- You can use Tatoeba to test yourself.
Kendinizi denemek için Tatoeba'yı kullanabilirsiniz.
- You can use Tatoeba to test yourself.
Sami yeteneklerini Kahire'de denemek istiyordu.
- Sami wanted to test his skills in Cairo.
Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- I'll do my best on the test.
Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
- If he studied hard, he could pass the test.
O, sınırlarını test etmek istedi.
- She wanted to test her limits.
Dalgıç ekipmanının sınırlarını test etmek istedi.
- The diver wanted to test the limits of his equipment.
Tom gözlerini test ettirdi.
- Tom got his eyes tested.
Tom işitmesini test ettirdi.
- Tom got his hearing tested.
Demokrasinin ölçüsü eleştiri özgürlüğüdür.
- The test of democracy is freedom of criticism.
He tested positive for cancer.
When was Tom's trial?
- Tom'un testi ne zamandı?
Tom told his students that there would be a quiz on Monday.
- Tom öğrencilerine pazartesi günü bir test olacağını söyledi.
We will have a math quiz tomorrow.
- Yarın matematik testimiz var.
Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.
- Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.
You can do better on your tests.
- Testlerinde daha iyi yapabilirsin.
I'm testing my new camera.
- Benim yeni kameramı test ediyorum.
The letters STEP stand for the Society for Testing English Proficiency.
- STEP harfleri Society for Testing English Proficiency anlamına gelir.
... Obama wants to reinvigorate that effort. This would ban the testing of any new nuclear weapons, ...
... could get HIV testing at the bottom of those texts. ...