After the battle they delivered the town to the enemy.
- Onlar savaştan sonra şehri düşmana teslim ettiler.
Where's the package you wanted me to deliver?
- Teslim etmemi istediğin paket nerede?
In an insistent voice, he asked his brother to hand over the letter and he died.
- O, ısrarlı bir sesle erkek kardeşinin mektubu teslim etmesini istedi ve öldü.
Tom agreed to hand over his gun to the police.
- Tom silahını polise teslim etmeyi kabul etti.