Tom tried to console Mary. - Tom, Mary'yi teselli etmeye çalıştı.
Tom tried to console Mary.
Tom, Mary'yi teselli etmeye çalıştı.
I had to console her on the telephone. - Ben onu telefonda teselli etmek zorunda kaldım.
I had to console her on the telephone.
Ben onu telefonda teselli etmek zorunda kaldım.