terror-stricken

listen to the pronunciation of terror-stricken
Английский Язык - Турецкий язык
çok korkmuş
dehşete düşmüş
dehşete kapılmış
awful
{s} berbat

Berbat bir çığlık sesi onu ürpertti. - The sound of an awful scream made him shudder.

O şarkıcının berbat bir sesi var. - That singer has an awful voice.

awful
dehşet verici
awful
{s} çok kötü

Ben çok kötü üşüttüm. - I caught an awful cold.

Ona böyle korkunç şeyler söyledim. Ben çok kötü hissediyorum. - I said such horrible things to him. I feel so awful.

awful
{s} k.dili. çok fazla, pek çok: That'll take an awful lot of work. O çok iş ister
awful
(Argo) bombok
awful
çok fena
awful
rezalet
awful
{s} korkunç

Bugün hava korkunç sıcak. - It's awfully hot today.

Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç. - There are very few shops and the cinema is awful.

awful
{s} oldukça büyük
awful
çok

Ben geç kaldığım için çok üzgünüm. - I'm awfully sorry that I was late.

Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç. - There are very few shops and the cinema is awful.

awful
dili heybetli
awful
iri awfully
awful
rezil
awful
müthiş

Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor. - A certain someone is being awfully fragile today.

Ne müthiş bir dünyada yaşıyoruz! - What an awful world we live in!

awful
sunturlu
terror stricken
dehşete kapılmış
Английский Язык - Английский Язык
gripped by fear, held fast by terror
struck or filled with terror
awful
terrorstricken
Stricken with terror; utterly terrified
terror-stricken
Избранное