O şarkıcının berbat bir sesi var.
- That singer has an awful voice.
Berbat bir şeyin kokusunu alıyorum.
- I smell something awful.
Geçen yaz çok kötüydü.
- Last summer was awful.
Ben çok kötü üşüttüm.
- I caught an awful cold.
Niçin o kadar korkunçsun?
- Why are you so awful?
Bugün hava korkunç sıcak.
- It's awfully hot today.
Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç.
- There are very few shops and the cinema is awful.
Ben geç kaldığım için çok üzgünüm.
- I'm awfully sorry that I was late.
Ne müthiş bir dünyada yaşıyoruz!
- What an awful world we live in!
Müthiş bir bisikletim var.
- I have an awful bike.