O gün korkunç bir şey oldu.
- Something terrifying happened that day.
O zaman, ben korkunç halüsinasyonlar görürdüm.
- At that time, I used to have terrifying hallucinations.
O herkesi korkutmak için yeterliydi.
- That was enough to terrify anyone.
Onun dövüş sanatları kahramanlığı zaten yüce mükemmellik seviyesine ulaştı.
- His martial arts prowess has already reached a level of sublime perfection.
Eugenie yüceydi, o bir kadındı.
- Eugenie was sublime, she was a woman.
Sami kızları korkutuyordu.
- Sami was terrifying the girls.
O herkesi korkutmak için yeterliydi.
- That was enough to terrify anyone.
... and terrifying. Users will be strongly incentivized to settle quickly, rather than face the dreadful ...