Tom zorlu bir rakip olacaktır.
- Tom would be a formidable opponent.
Korkunç görünen örümcekler insanlara saldırmazlar.
- Formidable looking spiders do not attack people.
Onların ürkütücü olduklarını biliyoruz.
- We know they're formidable.
Tom zorlu bir rakip olacaktır.
- Tom would be a formidable opponent.
Mary müthiş bir kadın.
- Mary is a formidable woman.
İyi bir kafa ve iyi bir kalp her zaman müthiş bir kombinasyondur. Fakat buna bir okuryazar dil ya da kalem eklediğinizde, o zaman çok özel bir şeyiniz vardır.
- A good head and a good heart are always a formidable combination. But when you add to that a literate tongue or pen, then you have something very special.