His plans always sound great in theory but they don't work in practice.
- Onun planları teoride her zaman kulağa hoş geliyor ama uygulamada çalışmaz.
In theory, there is no difference between theory and practice. But, in practice, there is.
- Teoride, teori ve uygulama arasında farklılık yok. Ama uygulamada var.
When it comes to science, practice is more important than theory.
- Bilime gelince, uygulama teoriden daha önemlidir.
A more plausible proposal is the one Leech presented in conjunction with Emmet's theory.
- Daha makul bir öneri Emmet'in teorisi ile ilgili Leech'in sunduğudur.