You have changed your name to please them, but these racists are gonna also ask you to change the color of your skin. Can you do that?
- Onları memnun etmek için adını değiştirdin, ama bu ırkçılar ten rengini değiştirmeni de isteyecekler. Yapabilir misin bunu?
She felt the warmth of the sun on her skin.
- Güneşin sıcaklığını teninde hissetti.
Tom has a very fair complexion and burns easily in the sun.
- Tom'un çok açık bir teni var ve güneşte kolayca yanar.
A stocky man with a swarthy complexion snatched Mary's handbag and disappeared into the crowd.
- Esmer tenli tıknaz bir adam Mary'nin el çantasını kaptı ve kalabalığa doğru ortadan kayboldu.
Don't keep me in suspense!
- Don't keep me on tenterhooks!