Bana yardım etmen şartıyla onu yaparım.
- I will do it on the condition that you help me.
Gelişmiş yaşam şartlarına acil bir ihtiyaç var.
- There is an urgent need for improved living conditions.
O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir.
- That politician is well versed in internal and external conditions.
Evet olması koşuluyla, bir kadına son sözü söyleyebilirsin.
- You can have the last word with a woman, on the condition that it is yes.
Bir atlet formda olmalıdır.
- An athlete must keep in good condition.