He cleared his throat, and said:I love Tatoeba!.
- Boğazını temizledi ve Ben Tatoeba'yı seviyorum! dedi.
He cleared the road in front of his house of snow.
- O, evinin önündeki yolun karını temizledi.
Now that you are here, you can help do the cleaning.
- Şimdi buradaysan, temizlemeye yardım edebilirsin.
She helped her mother clean the house.
- Annesinin evi temizlemesine yardımcı oldu.
White carpets are very hard to keep clean.
- Beyaz halıları temiz tutmak çok zordur.
We carry out treatments like whitening. We also do tobacco stain removal and other cleaning procedures.
- Biz beyazlatma gibi işlemleri yaparız. Ayrıca tütün lekesi çıkarırız ve diğer temizleme işlemlerini yaparız.
It is impossible for me to cleanly crack an egg with both hands.
- Bir yumurtayı iki elimle temiz bir şekilde kırmam imkansız.
The casting came cleanly out of its mold.
- Döküm kalıbından temiz geldi.
We clean our classroom after school.
- Okuldan sonra sınıfımızı temizleriz.
Now that you are here, you can help do the cleaning.
- Şimdi buradaysan, temizlemeye yardım edebilirsin.
Cleanup will cost millions of dollars.
- Temizleme, milyonlarca dolara mal olacak.
She is always neat and tidy.
- O her zaman temiz ve düzenli.
Keep your room as neat as you can.
- Elinden geldiğince odanı temiz tut.
Have you ever breathed pure air?
- Hiç temiz hava soludun mu?
Electronic components can be cleaned using pure isopropyl alcohol.
- Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilir.
If I was going to the African continent where would be the safest and most sanitary place?
- Eğer Afrika kıtasına gitmiş olsaydım en güvenli ve en temiz yer neresi olurdu?
I want you to have this room clean and tidy.
- Bu odayı temiz ve düzenli tutmanı istiyorum.
Tom is tidying his room.
- Tom odasını temizliyor.
Something wasn't kosher.
- Bir şey temiz değildi.
I clean my ears using cotton swabs.
- Pamuklu çubuklar kullanarak kulaklarımı temizlerim.
He cleansed the wound before putting on a bandage.
- O bir bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
The Europeans hired an exorcist to cleanse their continent of demons.
- Avrupalılar iblislerin kıtasını temizlemek için bir cinci hoca tuttu.
Thank you for clearing the backyard.
- Arka bahçeyi temizlediğin için teşekkürler.
Thanks for clearing that up.
- Onu temizlediğin için teşekkürler.
She is always neatly dressed.
- O her zaman temiz giyinir.
Tom is neatly dressed.
- Tom temiz giyinendir.
Now that you are here, you can help do the cleaning.
- Şimdi buradaysan, temizlemeye yardım edebilirsin.
Several students have gone home without cleaning the classroom.
- Birçok öğrenci sınıfı temizlemeden eve gitti.
We must clean up the kitchen.
- Mutfağı temizlemeliyiz.
I don't wanna clean up dog shit.
- Ben köpek boku temizlemek istemiyorum.
It's one of the cleanest cities in the world.
- Dünyadaki en temiz şehirlerden biridir.
Tom forgot to flush the toilet.
- Tom tuvaleti temizlemeyi unuttu.
Some toilets waste a lot of water every time they are flushed.
- Bazı tuvaletler her zaman temizlendiği için çok su israf ediyorlar.
She will clear the table of the dishes.
- O, bulaşık masasını temizleyecek.
He cleared his throat, and said:I love Tatoeba!.
- Boğazını temizledi ve Ben Tatoeba'yı seviyorum! dedi.
Flowers and trees need clean air and fresh water.
- Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.
- Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.
The government has made efforts to make our country clean and green.
- Hükümet ülkemizi temiz ve yeşil hale getirmek için çaba sarf etmiştir.
He cleansed the wound before putting on a bandage.
- O bir bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
She cleaned her room in a hurry.
- O aceleyle odasını temizledi.
She cleaned her room before her guests arrived.
- Misafirleri gelmeden önce, o odasını temizledi.