It took me three days to clean the room.
- Odayı temizlemek üç günümü aldı.
Every Saturday we clean the whole house.
- Her cumartesi bütün evi temizleriz.
Cleanup will cost millions of dollars.
- Temizleme, milyonlarca dolara mal olacak.
I clean my ears using cotton swabs.
- Pamuklu çubuklar kullanarak kulaklarımı temizlerim.
The Europeans hired an exorcist to cleanse their continent of demons.
- Avrupalılar iblislerin kıtasını temizlemek için bir cinci hoca tuttu.
He cleansed the wound before putting on a bandage.
- O bir bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
Thanks for clearing that up.
- Onu temizlediğin için teşekkürler.
Tom resumed clearing the table.
- Tom masayı temizlemeye devam etti.
Our offices are cleaned every day.
- Ofislerimiz her gün temizlenmektedir.
Now that you are here, you can help do the cleaning.
- Şimdi buradaysan, temizlemeye yardım edebilirsin.
All of us were busy cleaning the room.
- Hepimiz odayı temizlemekle meşguldük.
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
I'll clean up the kitchen later.
- Mutfağı daha sonra temizleyeceğim.
Tom forgot to flush the toilet.
- Tom tuvaleti temizlemeyi unuttu.
Some toilets waste a lot of water every time they are flushed.
- Bazı tuvaletler her zaman temizlendiği için çok su israf ediyorlar.
He cleared the road in front of his house of snow.
- O, evinin önündeki yolun karını temizledi.
She will clear the table of the dishes.
- O, bulaşık masasını temizleyecek.
He cleansed the wound before putting on a bandage.
- O bir bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
Working together, they cleaned the entire house in no time.
- Birlikte çalışarak, bütün evi çabucak temizlediler.
She cleaned her room in a hurry.
- O aceleyle odasını temizledi.