He cleared the road in front of his house of snow.
- O, evinin önündeki yolun karını temizledi.
He cleared his throat, and said:I love Tatoeba!.
- Boğazını temizledi ve Ben Tatoeba'yı seviyorum! dedi.
Now that you are here, you can help do the cleaning.
- Şimdi buradaysan, temizlemeye yardım edebilirsin.
Flowers and trees need clean air and fresh water.
- Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
We carry out treatments like whitening. We also do tobacco stain removal and other cleaning procedures.
- Biz beyazlatma gibi işlemleri yaparız. Ayrıca tütün lekesi çıkarırız ve diğer temizleme işlemlerini yaparız.
White carpets are very hard to keep clean.
- Beyaz halıları temiz tutmak çok zordur.
Can you produce evidence to clear him?
- Onu temize çıkarmak için delil gösterebilir misin?
It is impossible for me to cleanly crack an egg with both hands.
- Bir yumurtayı iki elimle temiz bir şekilde kırmam imkansız.
How do you take off the shell of a boiled egg cleanly? Is there some sort of trick?
- Kaynamış bir yumurtanın kabuğunu temiz bir şekilde nasıl çıkarırsın? Bir çeşit hile var mı?
She always keeps her room neat and tidy.
- Odasını her zaman temiz ve düzenli tutar.
She is always neatly dressed.
- O her zaman temiz giyinir.
Electronic components can be cleaned using pure isopropyl alcohol.
- Elektronik bileşenler saf izopropil alkol kullanarak temizlenebilir.
Have you ever breathed pure air?
- Hiç temiz hava soludun mu?
If I was going to the African continent where would be the safest and most sanitary place?
- Eğer Afrika kıtasına gitmiş olsaydım en güvenli ve en temiz yer neresi olurdu?
I want you to have this room clean and tidy.
- Bu odayı temiz ve düzenli tutmanı istiyorum.
She always keeps her room neat and tidy.
- Odasını her zaman temiz ve düzenli tutar.
Something wasn't kosher.
- Bir şey temiz değildi.
She is always neatly dressed.
- O her zaman temiz giyinir.
Tom is neatly dressed.
- Tom temiz giyinendir.
It's one of the cleanest cities in the world.
- Dünyadaki en temiz şehirlerden biridir.
Flowers and trees need clean air and fresh water.
- Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
Let this smoky air out of the room and let some fresh air in.
- Bu dumanlı havanın odadan çıkmasına ve biraz temiz havanın içeri girmesine izin ver.
The government has made efforts to make our country clean and green.
- Hükümet ülkemizi temiz ve yeşil hale getirmek için çaba sarf etmiştir.