Doğruyu söylemek gerekirse, onu sevmiyorum.
- To tell the truth, I don't like him.
Doğruyu söylemek gerekirse, ben senin baban değilim.
- To tell the truth, I am not your father.
Doğrusunu söylemek gerekirse, onlarla gitmek istemiyorum.
- To tell the truth, I don't want to go with them.
Doğrusunu söylemek gerekirse, babamın arabasını onun izni olmadan sürdüm.
- To tell the truth, I drove my father's car without his permission.