I would like to improve my English pronunciation.
- İngilizce telaffuzumu geliştirmek istiyorum.
Tom spent the whole day working on his French pronunciation.
- Tom bütün günü Fransızca telaffuz çalışarak geçirdi.
Tom spent the whole day working on his French pronunciation.
- Tom bütün günü Fransızca telaffuz çalışarak geçirdi.
Tom doesn't think Mary's French pronunciation is very good.
- Tom Mary'nin Fransızca telaffuzunun çok iyi olduğunu düşünmüyor.
I am not sure how to pronounce the word.
- Kelimeyi nasıl telaffuz edeceğimden emin değilim.
Is there anyone who can pronounce this word?
- Bu sözcüğü telaffuz edebilecek biri var mı?