teklifleri

listen to the pronunciation of teklifleri
Турецкий язык - Английский Язык
bids
An offer to purchase a property for a specific set of terms
Biological Integrated Detection System
baggage information display system
A competitive system in which each bidder submits a sealed proposal to execute construction work for a specified sum The list of bidders (bid list) is controlled by the client and architect
third-person singular of bid
Acronym for US Army's Biological Integrated Detection Systems A detector that samples the air for biological weapons
biological identification/detection system
Bath Information and Data Services is one of three data centres for the UK Higher Education community It is based at Bath University Others are EDINA and MIMAS All are funded by JISC BIDS hosts many online bibliographic services including the International Bibliography of the Social Sciences, PsycINFO, INSPEC for engineers, British Education Index and ERIC (Educational Resources Information Center) and Ingenta (electronic journals) These services can be accessed by UWS users from the LIS Subject Services web pages
plural of bid
Price quotations from potential suppliers
Bath Information and Data Services
teklif
proposal

Are you in favor of the proposal? - Teklifin lehine misiniz?

He didn't agree to my proposal. - Teklifimi kabul etmedi.

teklif
offer

She refused his offer. - Onun teklifini reddetti.

I am surprised that she refused such a good offer. - Onun böyle güzel bir teklifi reddetmesine şaşırdım.

teklif
{i} suggestion

Your suggestion is of no practical use. - Teklifiniz işe yaramaz.

Tom seems to be unwilling to listen to suggestions. - Tom teklifleri dinlemek için isteksiz görünüyor.

teklif
bid

The corporation invited bids for the construction project. - yolsuzluk, inşaat-yapı projesi için fiyat teklifine davet etti

I suggest that we hold off on making a decision until all bids are in. - ben tüm fiyat teklifleri gelene kadar karar vermeyi erteyelim.

teklif
offering

I think you should take the job Tom is offering you. - Bence Tom'un teklif ettiği işi almalısın.

I think you should take the job Tom is offering you. - Bence Tom'un teklif ettiği işi almalısınız.

teklif
proposition

I am in favor of the proposition. - Teklifi destekliyorum.

He was in favor of the proposition. - O, teklifin lehindeydi.

teklif
recommendation
teklif
etiquette
teklif
(Ticaret) tendering
teklif
advance
teklif
submission
teklif
formality
teklif
tender

Have you already heard that your firm has won the tender? - Şirketinizin teklifi kazandığını duydunuz mu?

teklif
cotation
teklif
resolution
teklif
{i} bidding

Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary. - Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında.

Is anyone else bidding? - başka biri var mı teklif veren?

teklif
estimate
Teklif
proposals for
teklif
b.i.d
firma teklifleri
(Askeri) company proposals
teklif
proposal; offer; suggestion
teklif
motion, proposal (before an assembly)
teklif
offer, proposal, suggestion; motion, proposal; tender, bid; etiquette, formality, ceremony
teklif
bargain
teklif
overture
teklif
motion

Tom made a motion that the class should have a party. - Tom sınıfta bir parti olması için teklifte bulundu.

teklif
proffer
teklif
formality, formal behavior, ceremony
teklif
questlon
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение teklifleri в Турецкий язык Турецкий язык словарь

teklif
Birinden yapılması zor, eziyetli bir iş isteme. İncelenmek veya kabul edilmek için bir şey sunma, önerme, öneri: "Elbise değiştirmek teklifini bir kere de ben tekrar ettim."- R. N. Güntekin. İncelenmek için ileri sürülen şey, öneri. İçten olmayan, resmî davranış
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Sıkılgan ve resmi davranış. İçli dışlı olmayan çekingen muâmele
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Fık: Şeriat-ı İslâmiyenin, ehliyet ve salâhiyet sahibi olan insanlara bir takım vazifeler yapmalarını ve bir kısım şeyleri de terketmelerini emir ve ilzam buyurmasıdır. Bunlar ile öylece dinen me'mur ve vazifeli olan bir insana mükellef denir. Çoğulu: Mükellefîn'dir. Bak
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Vazife vermek
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Zor birşey istemek. Bir vazife ileri sürmek
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Cenab-ı Hakk'ın, insanları, emir ve nehiyleri üzerine hareket etmeğe vazifelendirmesi
TEKLİF
(Osmanlı Dönemi) Vergi yüklemek
Teklif
öneri
teklif
Birinden yapılması zor, eziyetli bir iş isteme
teklif
(Osmanlı Dönemi) Allah'ın insanları, emir ve yasakları üzerine hareket etmeye vazifelendirmesi
teklif
İncelenmek için ileri sürülen şey, öneri
teklif
İncelenmek veya kabul edilmek için bir şey sunma, önerme, öneri
teklif
İçten olmayan, resmî davranış
teklifleri
Избранное