Sami felt really uneasy.
- Sami gerçekten tedirgin hissetti.
When he saw her letter, he felt somewhat uneasy.
- Onun mektuplarını gördüğünde kendini biraz tedirgin hissetti.
Tom is pretty irritated.
- Tom oldukça tedirgin.
Tom said Mary was irritated.
- Tom Mary'nin tedirgin olduğunu söyledi.
Tom is extremely agitated.
- Tom son derece tedirgin.
Tom became even more agitated.
- Tom daha tedirgin oldu.