A new study suggests that hospital records for patients older than 65 are often incorrect, which may lead to serious treatment errors.
- Yeni bir çalışma 65'ten daha büyük hastaların hastane kayıtlarının çoğunlukla yanlış olduğunu ortaya atmaktadır, bu durum ciddi tedavi hatalarına yol açabilir.
This is important enough for separate treatment.
- Bu ayrı bir tedavi için yeterince önemli.
It cannot be completely cured.
- O tamamen tedavi edilemez.
About a third of these diseases can be cured, but the others may be serious, or even fatal.
- Bu hastalıkların yaklaşık üçte biri tedavi edilebilir fakat diğerleri ciddi, hatta ölümcül olabilir.
Is there another remedy?
- Başka bir tedavi var mı?
Tea tree oil is a natural remedy that can be used to treat acne.
- Çay ağacı yağı akneyi tedavi etmek için kullanılabilen doğal bir çözümdür.
Doctors are about to repeat the disaster of hormone replacement therapy in women.
- Doktorlar kadınlardaki hormon replasman tedavisi felaketini tekrarlamak üzereler.
Tom will need physical therapy.
- Tom'un fizik tedavisine ihtiyacı olacak.
She was a foreigner and was treated as such.
- O bir yabancı idi ve bu şekilde tedavi edildi.
He is sick and should be treated as such.
- O hasta ve bu sıfatla tedavi edilmeli.