This is important enough for separate treatment.
- Bu ayrı bir tedavi için yeterince önemli.
There's no safe and effective treatment.
- Güvenli ve etkili bir tedavi mevcut değil.
Doctors did everything they could to cure him.
- Doktorlar onu tedavi etmek için ellerinden gelen her şeyi yaptı.
About a third of these diseases can be cured, but the others may be serious, or even fatal.
- Bu hastalıkların yaklaşık üçte biri tedavi edilebilir fakat diğerleri ciddi, hatta ölümcül olabilir.
Tea tree oil is a natural remedy that can be used to treat acne.
- Çay ağacı yağı akneyi tedavi etmek için kullanılabilen doğal bir çözümdür.
Is there another remedy?
- Başka bir tedavi var mı?
Tom will need physical therapy.
- Tom'un fizik tedavisine ihtiyacı olacak.
Doctors are about to repeat the disaster of hormone replacement therapy in women.
- Doktorlar kadınlardaki hormon replasman tedavisi felaketini tekrarlamak üzereler.
Dr. Bell treated the patient.
- Dr. Bell hastayı tedavi etti.
She was a foreigner and was treated as such.
- O bir yabancı idi ve bu şekilde tedavi edildi.