teşebbüsü

listen to the pronunciation of teşebbüsü
Турецкий язык - Английский Язык

Определение teşebbüsü в Турецкий язык Английский Язык словарь

teşebbüs
Enterprise
teşebbüs
attempt

He attempted suicide. - O, intihar teşebbüsünde bulundu.

In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea. - On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.

teşebbüsü ele almak
to take the initiative, take the lead
teşebbüs
{i} approach
teşebbüs
venture
teşebbüs
(Ticaret) entity
teşebbüs
(Ticaret) concern
teşebbüs
effort
teşebbüs
enterprize
teşebbüs
(Ticaret) entrepreneurship
teşebbüs
(Ticaret) undertaking
cinayet teşebbüsü
attempted murder
intihar teşebbüsü
attempted suicide
teşebbüs
(Hukuk) enterprise, undertaking, attempt
teşebbüs
bid
teşebbüs
enterprise, undertaking, project, attempt
teşebbüs
initiative, enterprise (as an energy or aptitude)
teşebbüs
enterprise, undertaking; attempt; initiative, effort
teşebbüs
fist
teşebbüs
essay
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение teşebbüsü в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Kamu İktisadî Teşebbüsü
Kamu İktisadî Teşebbüsü (KİT) kavramı devletten devlete değişmekle birlikte, genel olarak kamusal kaynakları kullanmak yoluyla ekonomik alanda faaliyet gösteren Devlet Kuruluşlarnı ifade eder
TEŞEBBÜS
(Osmanlı Dönemi) Bir işe girişmek. Bir işi ilk olarak teklif etmek
TEŞEBBÜS
(Osmanlı Dönemi) El ile yapışıp bırakmamak
TEŞEBBÜS
(Hukuk) Ekonomik veya ekonomik olmayan amaçları gerçekleştirmek amacıyla kurulan ve müteşebbis(girişimci)sermaye ve emek ögelerinden oluşan birlik;girişim;işletme;kalkışma
TEŞEBBÜS
(Osmanlı Dönemi) Sağlam bir niyetle bir şeye başlamak
teşebbüs
Girişim, girişme
teşebbüs
(Osmanlı Dönemi) bir işe girişmek, sağlam bir niyetle bir şeye başlamak
Английский Язык - Турецкий язык

Определение teşebbüsü в Английский Язык Турецкий язык словарь

kamu iktisadi teşebbüsü
State owned enterprise