Japonca çalışmaya başlayalı kırk yıl oldu.
- It is forty years since I began studying Japanese.
Dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi.
- I didn't feel like studying because the noise outside was getting on my nerves.
Zamanımın çoğunu Fransızca çalışarak geçirdim.
- I spent a lot of my time studying French.
Geriye dönüp bakıldığında, Keşke Tom çalışarak daha fazla zaman harcasaydı.
- In retrospect, Tom wishes he had spent more time studying.
Evde İngilizce çalışıyorum.
- I'm studying English at home.
Amerikan dramasını çalışıyorum.
- I'm studying the American drama.