This is a highly recommended restaurant.
- Bu, çok tavsiye edilen bir restorandır.
This is the only guidebook that was recommended to me that is really useful.
- Bu bana tavsiye edilen gerçekten faydalı olan tek rehber.
The lawyer recommended his client to take legal action.
- Avukat müvekkilinin yasal yollara başvurmasını tavsiye etti.
Tom recommended this book to me.
- Tom bana bu kitabı tavsiye etti.
My brother advised me to stop smoking.
- Erkek kardeşim bana sigara içmeyi bırakmamı tavsiye etti.
I'll do as you advise.
- Tavsiye ettiğiniz gibi yapacağım.
Our music teacher advised me to visit Vienna.
- Müzik öğretmenimiz bana Viyana'yı ziyaret etmemi tavsiye etti.
George was so tired that his doctor advised him to take better care of himself.
- George o kadar yorgundu ki doktoru ona kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.