It is advisable to take the train.
- Trene binmek tavsiye edilebilir.
It is advisable to go by train.
- Trenle gitmek tavsiye edilebilir.
The lawyer recommended his client to take legal action.
- Avukat müvekkilinin yasal yollara başvurmasını tavsiye etti.
My friend recommended that I shouldn't buy an iPad yet, but to wait until I see what Apple's competitors come out with.
- Arkadaşım henüz bir iPad almamam gerektiğini fakat Apple'ın rakiplerinin ne konuşacaklarını görünceye kadar beklememi tavsiye etti.
He advised an early start.
- Erken bir başlangıcı tavsiye etti.
I'll do as you advise.
- Tavsiye ettiğiniz gibi yapacağım.
He advised an early start.
- Erken bir başlangıcı tavsiye etti.
My brother advised me to stop smoking.
- Erkek kardeşim bana sigara içmeyi bırakmamı tavsiye etti.