He recommended this dictionary to me.
- O bana bu sözlüğü tavsiye etti.
The teacher recommended this dictionary to us.
- Öğretmen bize bu sözlüğü tavsiye etti.
I advised him to take a rest.
- Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.
My brother advised me to stop smoking.
- Erkek kardeşim bana sigara içmeyi bırakmamı tavsiye etti.
George was so tired that his doctor advised him to take better care of himself.
- George o kadar yorgundu ki doktoru ona kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.
Our music teacher advised me to visit Vienna.
- Müzik öğretmenimiz bana Viyana'yı ziyaret etmemi tavsiye etti.