She is never online, even during her vacation.
- O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil.
The summer vacation has come to an end too soon.
- Bu yaz tatili çok çabuk bitti.
Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.
- Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.
We used to go to the seaside on holiday.
- Tatilde deniz kenarına giderdik.
Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
- Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
I worked at a restaurant during summer vacation.
- Ben yaz tatilinde bir restoranda çalıştım.
I'm just going to rest during the summer vacation.
- Yaz tatili sırasında sadece dinleneceğim.
Tom doesn't often take vacations.
- Tom sık sık tatil yapmaz.
Tom's family vacations in the mountains every summer.
- Tom'un ailesi her yaz dağlarda tatil yapar.
How much money was saved in preparation for the summer vacation?
- Yaz tatiline hazırlık için ne kadar para biriktirildi?
The summer vacation has come to an end too soon.
- Bu yaz tatili çok çabuk bitti.
The students are having a recess now.
- Öğrenciler şimdi bir tatile giriyorlar.
Even though we're supposedly in a recession, people are traveling abroad in record numbers this Golden Week holiday.
- Sözde bir durgunluk içinde olmamıza rağmen bu Altın Hafta tatilinde rekor sayıda insan yurt dışında seyahat ediyor.
I anticipated a quiet vacation in the mountains.
- Ben, dağlarda sessiz bir tatil umuyordum.
We want to spend the holidays in a quiet place.
- Tatilleri sakin bir yerde geçirmek istiyoruz.