Apple tried a lot to design beautiful hardware.
- Apple güzel donanım tasarlamak için çok çabaladı.
I have to design a new poster for the film.
- Film için yeni bir afiş tasarlamak zorundayım.
Tom spent all day designing a website for a new client.
- Tom, bütün günü yeni bir müşteri için bir web sitesi tasarlayarak geçirdi.
When we started out designing web pages, we were the only ones doing it in this part of the country.
- Web sayfalarını tasarlamaya başladığımızda, ülkenin bu kısmında onu yapan tek insanlar bizdik.
I conceived of the plan while I was smoking.
- Sigara içerken planı tasarladım.
This book is designed to teach children how to read.
- Bu kitap çocuklara nasıl okuyacağını öğretmek için tasarlandı.
Mayuko designed a dress for herself.
- Mayuko kendisi için bir elbise tasarladı.
To explain this phenomenon, each scientist devised his own theory.
- Bu fenomeni açıklamak için, her bilim adamı kendi teorisini tasarladı.
People devised shelters in order to protect themselves.
- İnsanlar kendilerini korumak için sığınaklar tasarladı.
University education is designed to expand your knowledge.
- Üniversite eğitimi bilginizi genişletmek için tasarlanmıştır.
This book is designed to teach children how to read.
- Bu kitap çocuklara nasıl okuyacağını öğretmek için tasarlandı.
When we started out designing web pages, we were the only ones doing it in this part of the country.
- Web sayfalarını tasarlamaya başladığımızda, ülkenin bu kısmında onu yapan tek insanlar bizdik.
Tom volunteered to design a website for a local charity.
- Tom yerel bir hayır işi için bir web sitesi tasarlamaya gönüllü oldu.
I have to design a new poster for the film.
- Film için yeni bir afiş tasarlamak zorundayım.