He carved designs in ivory.
- O, fildişi tasarımlar oydu.
Mary is an architect specialized in experimental designs.
- Mary deneysel tasarımlar konusunda uzmanlaşmış bir mimardır.
She wants to be a designer.
- O bir tasarımcı olmak istiyor.
Tom doesn't like this design.
- Tom bu tasarımı sevmez.
I think our designers lack imagination.
- Bence tasarımcılarımızın hayal gücü yetersiz.
My job is designing shoes.
- Benim işim ayakkabı tasarımıdır.
Sami is great at designing buildings.
- Sami, binaların tasarımında harikadır.