Have you seen the recipe book that I wrote?
- Benim yazdığım yemek tarifi kitabını gördün mü?
Tom shared his mother's oatmeal cookie recipe with Mary.
- Tom annesinin yulaf ezmeli kurabiye tarifini Mary ile paylaştı.
His new approach is definitely a recipe for success.
The beauty of that country is beyond description.
- O ülkenin güzelliği tarifin ötesindedir.
The beauty of the sight is beyond description.
- Manzaranın güzelliği kelimelerle tarif edilemezdir.
I've left out the nuts in this recipe because Delia's allergic to them.
- Delia'nın onlara allerjisi olduğu için bu yemek tarifinden fındıkları çıkarttım.
Where did you get the recipe?
- Yemek tarifini nereden aldın?
At that time, tariffs were high on many products.
- O zaman, tarifeler birçok üründe yüksekti.
High tariffs have become a barrier to international trade.
- Yüksek tarifeler uluslararası ticaret için bir engel haline gelmiştir.
During an experiment on powers of observation, Tom was unable to describe any of the pictures hanging on his living room wall, despite having lived in his unit for two years.
- Gözlem gücüyle ilgili bir deneyde, Tom evinde iki yıldır oturmasına rağmen, oturma odasının duvarında asılı resimlerin hiçbirini tarif edemedi.
The best part of beauty is that which no picture can express.
- Güzelliğin en mükemmel tarafı, hiçbir resimle tarif edilememesidir.