Her hair was unkempt.
- Onun saçı taranmamıştı.
When you surf the web, you may be tracked by websites.
- Web'de sörf yaptığında web siteleri tarafından izlenebilirsin.
Mary was donor-conceived and is trying to track down her biological father.
- Mary donör tarafından tasarlanmış ve biyolojik babasını izlemeye çalışıyordu.
Tom scanned the list, but couldn't find his name.
- Tom listeyi taradı ama kendi adını bulamadı.
This scanner can see through clothes.
- Bu tarayıcılar giysilerin içini görebilir.
Sami scoured the Internet to find more information about that.
- Sami o konuda daha fazla bilgi bulmak için İnternet'i taradı.
I brush my teeth; I comb my hair.
- Dişlerimi fırçalarım; Saçımı tararım.
I have a wooden comb.
- Benim bir tahta tarağım var.
Dan spent hours scanning dozens of pages of Linda's diary.
- Dan, Linda'nın günlüğünden düzinelerce sayfayı tarayarak saatler geçirdi.
The harp of Tara swells.