The harp of Tara swells.
These tire tracks were made by a mid-size vehicle.
- Bu lastik izleri orta boy bir araç tarafından yapıldı.
We followed the tracks left by the deer.
- Biz geyikler tarafından bırakılan izleri takip ettik.
This scanner can see through clothes.
- Bu tarayıcılar giysilerin içini görebilir.
Tom scanned the list, but couldn't find his name.
- Tom listeyi taradı ama kendi adını bulamadı.
Sami scoured the Internet to find more information about that.
- Sami o konuda daha fazla bilgi bulmak için İnternet'i taradı.
I have a wooden comb.
- Benim bir tahta tarağım var.
I brush my teeth; I comb my hair.
- Dişlerimi fırçalarım; Saçımı tararım.
Dan spent hours scanning dozens of pages of Linda's diary.
- Dan, Linda'nın günlüğünden düzinelerce sayfayı tarayarak saatler geçirdi.