tanıtılma

listen to the pronunciation of tanıtılma
Турецкий язык - Английский Язык

Определение tanıtılma в Турецкий язык Английский Язык словарь

tanı
{i} diagnosis
tanı
identification
tanı
direct
tanı
(Bilgisayar) identify

I don't want to identify myself with that group. - Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.

Can you identify the man using this picture? - Bu fotoğrafı kullanan adamı tanımlayabilir misin?

tanı
recognise

Do you recognise the person in this picture? - Bu fotoğraftaki adamı tanıyor musun?

I can recognise my own kind. - Ben kendi türümü tanıyabilirim.

tanı
{f} recognized

She was burned so extensively that her children no longer recognized her. - O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.

Everyone recognized him as a brilliant pianist. - Herkes onu görkemli bir piyanist olarak tanıdı.

tanı
diagnostic

The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument. - Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.

tanı
diagnosis teşhis
tanıtılmak
(for someone) to be introduced to, be presented to (a group)
tanıtılmak
(for something) to be presented and explained to (someone)
tanıtılmak
to be advertised
Турецкий язык - Турецкий язык
Tanıtılmak işi
tanı
Bir hastalığı tanıma işi, teşhis
tanıtılmak
Tanıtmak işine konu olmak, takdim edilmek
tanıtılmak
Tanıtma işine konu olmak, takdim edilmek: "Ona tanıtılmak için bebekler lokantaya kadar iniyorlar, takdim olunuyorlar."- M. Ş. Esendal
tanıtılma
Избранное