Tom introduced Mary to John.
- Tom Mary'yi John'a tanıttı.
Tom introduced his stepson to Mary's stepdaughter.
- Tom üvey oğlunu Mary'nin üvey kızına tanıttı.
The store is advertising a sale.
- Mağaza bir satış tanıtımı yapıyor.
Can you identify the man using this picture?
- Bu fotoğrafı kullanan adamı tanımlayabilir misin?
I don't want to identify myself with that group.
- Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.
Remember me? No. Well, well. I'm surprised you don't recognise me! Are we supposed to?
- Beni hatırlıyor musun? Hayır. Hayret. Beni tanımamana şaşırdım! Tanımamız gerekiyor mu?
Can you recognise the person in this picture?
- Bu resimdeki kişiyi tanıyabilir misin?
She was burned so extensively that her children no longer recognized her.
- O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.
She is an excellent scholar, and is recognized everywhere as such.
- O, mükemmel bir bilim adamıdır, bu itibarla her yerde tanınır.
The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument.
- Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.