tanınması

listen to the pronunciation of tanınması
Турецкий язык - Английский Язык

Определение tanınması в Турецкий язык Английский Язык словарь

tanı
{i} diagnosis
tanı
identification
tanı
direct
tanı
(Bilgisayar) identify

I don't want to identify myself with that group. - Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.

Some people identify success with having much money. - Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.

tanı
recognise

The computer recognises two hundred different types of errors. - Bilgisayar iki yüz farklı tipteki hatayı tanır.

I can recognise my own kind. - Ben kendi türümü tanıyabilirim.

tanı
{f} recognized

She is an excellent scholar, and is recognized everywhere as such. - O, mükemmel bir bilim adamıdır, bu itibarla her yerde tanınır.

She was burned so extensively that her children no longer recognized her. - O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.

tanı
diagnostic

The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument. - Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.

devletlerin tanınması
(Hukuk) recognition of states
diplomaların karşılıklı tanınması
(Hukuk) mutual recognition of diplomas
mesleki niteliklerin karşılıklı tanınması
(Hukuk) mutual recognition of professional qualifications
tanı
diagnosis teşhis
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение tanınması в Турецкий язык Турецкий язык словарь

BORCUN TANINMASI
(Hukuk) Borcu ortaya çıkaran, onu yaratan bir irade belirtisidir
tanı
Bir hastalığı tanıma işi, teşhis
tanınması
Избранное