Everybody wants recognition.
- Herkes tanınma istiyor.
The body was burned beyond recognition.
- Vücut yanarak tanınmaz hale gelmiş.
I don't want to be known.
- Tanınmak istemiyorum.
She is well known both in Japan and in the United States.
- O hem Japonya'da hem de Amerika Birleşik Devletlerinde iyi tanınmaktadır.
Thanks to your initiatives we've been recognized as a progressive and forward-thinking enterprise by the press.
- Girişimleriniz sayesinde basın tarafından ilerici ve ileriye dönük düşünce kuruluşu olarak tanınmaktayız.
Now he is recognized as one of the most promising writers.
- O, şimdi en umut verici yazarlardan biri olarak tanınmaktadır.
You can easily identify Tom because he is very tall.
- Tom'u kolaylıkla tanıyabilirsin çünkü o çok uzun.
Can you identify the man using this picture?
- Bu fotoğrafı kullanan adamı tanımlayabilir misin?
Do you recognise the person in this picture?
- Bu fotoğraftaki adamı tanıyor musun?
Can you recognise the person in this picture?
- Bu resimdeki kişiyi tanıyabilir misin?
I recognized her by the hat she was wearing.
- Onu giydiği şapkadan tanıdım.
Everyone recognized him as a brilliant pianist.
- Herkes onu görkemli bir piyanist olarak tanıdı.
The sphygmomanometer is an important diagnostic instrument.
- Tansiyon ölçme aleti önemli bir tanı aracıdır.