tanımlanma

listen to the pronunciation of tanımlanma
Турецкий язык - Английский Язык
Description
tanımla
describing
tanımla
{f} defined

The Astronomical Unit (AU) is defined as the average distance between the Earth and the Sun. It is approximately 150 million km (93 million miles). - Astronomik Birim Dünya ve Güneş arasındaki ortalama mesafe olarak tanımlanır.Bu yaklaşık 150 milyon kilometredir.

Schopenhauer defined architecture as frozen music. - Schopenhauer mimariyi donmuş müzik olarak tanımladı.

tanımla
(Bilgisayar) identify on
tanımla
(Bilgisayar) identify

The Japanese tend to identify themselves with the group they belong to. - Japonlar kendilerini ait oldukları grupla tanımlamak eğilimindedir.

Chemical symbols are used to identify chemical elements. - Kimyasal semboller kimyasal elementleri tanımlamak için kullanılır.

tanımlanmak
be identified
tanımla
{f} identified

Happiness is sometimes identified with money. - Mutluluk bazen parayla tanımlanır.

One suspect has been identified. - Bir şüpheli tanımlandı.

tanımla
{f} declaring
tanımla
declare
tanımla
define

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

There is a second way to define the Gabriel-Roiter measure which may be more intuitive. - Gabriel Roiter ölçüsünü tanımlamak için daha sezgisel olabilen ikinci bir yol vardır.

tanımla
{f} defining

Curiosity is a defining trait of human beings. - Merak insanoğlunun tanımlayıcı bir özelliğidir.

tanımla
{f} described

She described him as handsome. - O, onu yakışıklı olarak tanımladı.

Tom described his new invention to both John and Mary. - Tom yeni icadını hem John'a hem de Mary'ye tanımladı.

tanımla
declared
tanımla
characterize
tanımlanmak
to be defined
Турецкий язык - Турецкий язык
Tanımlanmak işi
tanımlanmak
Tanımı yapılmak, tarif edilmek
tanımlanma
Избранное