tanımla

listen to the pronunciation of tanımla
Турецкий язык - Английский Язык
describing
{f} defined

These books have defined and shaped our culture. - Bu kitaplar kültürümüzü tanımlamış ve şekillendirmiştir.

Schopenhauer defined architecture as frozen music. - Schopenhauer mimariyi donmuş müzik olarak tanımladı.

(Bilgisayar) identify on
(Bilgisayar) identify

Can you identify that? - Onu tanımlayabilir misin?

Some people identify success with having much money. - Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.

{f} identified

Happiness is sometimes identified with money. - Mutluluk bazen parayla tanımlanır.

One suspect has been identified. - Bir şüpheli tanımlandı.

{f} declaring
declare
define

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

Can you clearly define this word? - Bu sözcüğü açıkça tanımlayabilir misiniz?

{f} defining

Curiosity is a defining trait of human beings. - Merak insanoğlunun tanımlayıcı bir özelliğidir.

{f} described

The person whose name was on the passport was described with words. - Pasaportta adı olan kişi kelimelerle tanımlandı.

She described him as handsome. - O, onu yakışıklı olarak tanımladı.

declared
characterize
tanımlamak
identify

Deer tracks are easy to identify. - Geyik izlerini tanımlamak kolaydır.

Chemical symbols are used to identify chemical elements. - Kimyasal semboller kimyasal elementleri tanımlamak için kullanılır.

tanımlamak
{f} describe

The term ‘milonguero style tango’ was coined in the early 1990s to describe the style of dancing tango that was prevalent in the milongas of downtown Buenos Aires in the 1950s. - 1950'li yıllarda şehir Buenos Aires'in milangolarında yaygın olan tangoyu dans etme stilini tanımlamak için 'Milonguero stili tango' terimi 1990'ların başında uyduruldu.

It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere. - O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.

tanımlamak
{f} define

There is a second way to define the Gabriel-Roiter measure which may be more intuitive. - Gabriel Roiter ölçüsünü tanımlamak için daha sezgisel olabilen ikinci bir yol vardır.

Love is hard to define. - Aşkı tanımlamak zordur.

tahayyül et, tanımla, emret
(Askeri) visualize, describe, direct
tanımlamak
designate
tanımlamak
{f} portray
tanımlamak
{f} qualify
tanımlamak
label
tanımlamak
predefine
tanımlamak
(Arılık) identification
tanımlamak
{f} diagnose
tanımlamak
characterize
tanımlamak
answer
tanımlamak
illustrate
tanımlamak
to define, to describe tarif etmek
tanımlamak
be descriptive of
tanımlamak
to define

It's a difficult term to define. - Bu, tanımlamak için zor bir terim.

There is a second way to define the Gabriel-Roiter measure which may be more intuitive. - Gabriel Roiter ölçüsünü tanımlamak için daha sezgisel olabilen ikinci bir yol vardır.

tanımlamak
picture
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение tanımla в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Tanımlamak
tarif etmek
tanımlamak
Bir kavramı bütün ögeleri ile eksiksiz anlatmak, özel ve değişmez niteliklerini sayarak bir şeyi tanıtmak, tarif etmek
tanımla
Избранное