Let's complete this picture quickly.
- Çabucak bu resmi tamamlayalım.
He needed more time to complete the task.
- Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.
I'm not completing your assignments.
- Ben senin ödevlerini tamamlamıyorum.
He had a share in completing the job.
- O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.
I completed the university course comfortably.
- Üniversite sürecini rahatlıkla tamamladım.
The new railway is not completed yet.
- Yeni demiryolu henüz tamamlanmış değildir.