He needed more time to complete the task.
- Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.
The project will require 2000 man-hours to complete.
- Proje tamamlamak için 2000 adam-sat gerektiriyor.
It'll take a long time for me to finish this.
- Bunu tamamlamak çok zamanımı alacak.
We must work hard to finish this task before Friday.
- Bu görevi Cuma gününden önce tamamlamak için çok çalışmalıyız.
Tom is always sleeping in class. It almost seems like he goes to school just to catch up on his sleep.
- Tom her zaman sınıfta uyuyor. Neredeyse o sadece uykusunu tamamlamak için okula gidiyor gibi görünüyor.
Let's complete this picture quickly.
- Çabucak bu resmi tamamlayalım.
He needed more time to complete the task.
- Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.
I intend to carry this project through to completion.
- Bu projeyi tamamlamak niyetindeyim.
He had a share in completing the job.
- O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.
Tom certainly had a point when he said we should allow more time to complete the project.
- Projeyi tamamlamak için daha çok zaman ayırmamız gerektiğini söylediğinde Tom'un kesinlikle bir fikri vardı.
Youths who are caught violating the new rules on behaviour will lose their right to free travel, and will have to complete unpaid community work to earn it back.
- Yeni davranış kurallarını ihlâl etmekten yakalanan gençler seyahat özgürlüğü haklarını kaybedecekler, ve bu hakkı geri almak için parasız toplum işini tamamlamak zorunda kalacaklar.
He had a share in completing the job.
- O, işi tamamlamada pay sahibi oldu.
I'm not completing your assignments.
- Ben senin ödevlerini tamamlamıyorum.
Tom completed the mission.
- Tom misyonunu tamamladı.
I completed the university course comfortably.
- Üniversite sürecini rahatlıkla tamamladım.
It'll take a long time for me to finish this.
- Bunu tamamlamak çok zamanımı alacak.
He finished his chores in no time.
- O, işlerini hiç vaktinde tamamlamadı.