Tom followed Mary's instructions.
- Tom Mary'nin talimatlarını izledi.
He gave instructions to the trainees, but they couldn't make heads or tails of them.
- O stajyerlere talimatları verdi fakat onlar talimatlarla ilgili karar veremediler.
You can't go wrong if you read the instructions carefully.
- Talimatları dikkatle okursanız, yanlış yapmazsınız.
All answers must be written according to the instructions.
- Bütün cevaplar talimatlara göre yazılmalıdır.
I'm not so great at following directions.
- Aşağıdaki talimatlarda çok iyi değilim.
Someone gave Tom the wrong directions.
- Birisi Tom'a yanlış talimat verdi.
When taking drugs, follow the directions on the bottle carefully.
- İlaç içerken şişe üzerindeki talimatlara dikkatlice uyun.
Tom didn't follow stage directions.
- Tom sahne talimatlarını takip etmedi.