Tom onlara bir hikaye anlatarak bir grup çocuğun önünde oturuyordu.
- Tom was sitting in front of a group of children, telling them a story.
Neden bize seninle kimin gittiğini anlatarak başlamıyorsun?
- Why don't you start by telling us who went with you?
Hiç Fransızca fıkra anlatmayı denedin mi?
- Have you ever tried telling a joke in French?
Tom fıkraları anlatmada iyi değildir.
- Tom isn't good at telling jokes.
Onu dolaylı olarak anlatıyorsun, değil mi?
- You are telling it second hand, aren't you?
Daha sonra ne olacağını anlatmak yok.
- There is no telling what will happen next.
Yalan söylemek çok kötü bir alışkanlıktır.
- Telling lies is a very bad habit.
Ne zaman hastalanacağımızı söylemek imkansız.
- There is no telling when we will fall ill.