taking place earlier than anticipated, prepared for, or desired

listen to the pronunciation of taking place earlier than anticipated, prepared for, or desired
Английский Язык - Турецкий язык

Определение taking place earlier than anticipated, prepared for, or desired в Английский Язык Турецкий язык словарь

premature
{s} zamanından önce

Zamanından önce doğdum. - I was born prematurely.

Mary 16 saatlik bir kıtalararası uçuş sırasında, zamanından önce doğdu. - Mary was born prematurely during a 16 hour transcontinental flight.

premature
(Tıp) ekstrasistol
premature
zamanından önce olan
premature
erken

Bu biraz erken değil mi? - Isn't that a little premature?

Anlamsız bir yaşam, erken doğmuş bir ölümdür. - A pointless life is a premature death.

premature
mevsimsiz olarak
premature
{s} mevsimsiz
premature
vaktinden evvel olan veya gelişen
premature
{s} prematüre
premature
{s} erken doğmuş

Anlamsız bir yaşam, erken doğmuş bir ölümdür. - A pointless life is a premature death.

premature
(Tıp) Erken doğan
premature
(Tıp) Vaktinden önce (erken) olan veya gelişen
premature
prematurelyvaktinden evvel
premature
{s} zamanından önce olan/gelişen, erken
premature
zamansız
premature
{s} vakitsiz

Tom vakitsiz konuştu. - Tom spoke prematurely.

premature
{s} erken doğmuş, prematüre (bebek)
premature
mevsimsizlik
Английский Язык - Английский Язык
premature
taking place earlier than anticipated, prepared for, or desired

    Расстановка переносов

    tak·ing place ear·li·er than anticipated, pre·pared for, or de·sired

    Произношение

Избранное