Onlar beni özgürlüğümden mahrum ettiler. - They deprived me of my liberty.
Onlar beni özgürlüğümden mahrum ettiler.
They deprived me of my liberty.
Trafik kazası, genç adamı görme yeteneğinden mahrum etti. - The traffic accident deprived the young man of his sight.
Trafik kazası, genç adamı görme yeteneğinden mahrum etti.
The traffic accident deprived the young man of his sight.