take a seat!

listen to the pronunciation of take a seat!
Английский Язык - Турецкий язык

Определение take a seat! в Английский Язык Турецкий язык словарь

sit
{f} (bir yerde) kalmak, durmak; bulunmak: The statue's been sitting in that corner for years. Heykel yıllardır o
sit
{f} oturuma katılmak
sit
{f} poz vermek
sit
toplantı yapmak
sit
otur

Senin yanına oturabilir miyim? - Can I sit beside you?

Oturduğun yerdeki boya hâlâ yaştır. - The paint on the seat on which you are sitting is still wet.

sit
{f} kuluçkaya yatmak
sit
{f} yola getirmek
sit
ressam veya heykeltıraşa modellik etmek
sit
resim çektirmek için poz vermek
sit
{f} (sat, --ting)
sit
binip oturmak
sit
{f} burnunu sürtmek
sit
{f} konmak
sit
(for ile) (sınava) girmek
sit
görev almak
sit
{f} binmek
sit
oturmak

Sana buraya daha erken gelmemiz gerektiğini söyledim. Şimdi oturmak için hiç yer kalmadı. - I told you we should've gotten here earlier. Now there aren't any places left to sit.

Nerede oturmak istiyorsun? - Where do you want to sit?

take a seat
lütfen oturun
take a seat
otur
take a seat
buyrun oturun
sit
(fiil) oturmak, poz vermek, modellik yapmak, sınava girmek, konmak, tünemek, kuluçkaya yatmak, toplanmak, oturuma katılmak, tam oturmak, yola getirmek, burnunu sürtmek, binmek, oturtmak
take a seat
oturmak

Ben orada oturmak istiyorum. - I would like to take a seat over there.

take a seat
çek bir tabure
Английский Язык - Английский Язык
To sit down; to become seated, to sit
take a chair, have a seat, sit down; please sit down
sit
sit down
take a seat!
Избранное