Tom has trouble dealing with verbal abuse.
- Tom'un sözlü tacizle başı belada.
They verbally abused us.
- Onlar bizi sözle taciz etti.
Tell your son to quit harassing my daughter.
- Oğluna kızımı taciz etmekten vazgeçmesini söyle.
Sexual harassment can be a serious problem in the workplace.
- Cinsel taciz iş yerinde ciddi bir sorun olabilir.
Nearly every woman I know has experienced some instance of sexual harassment.
- Neredeyse tanıdığım her kadın cinsel tacizin bir örneğini yaşadı.
This seems like harassment.
- Bu, taciz gibi görünüyor.
She was sexually harassed in an elevator.
- Bir asansörde cinsel olarak taciz edildi.
Tom was a victim of molestation as a child.
- Tom çocukken bir taciz kurbanıydı.
Dan sexually abused Linda.
- Dan, Linda'ya cinsel tacizde bulundu.