If I had bought the painting then, I would be rich now.
- O tabloyu o zaman satın alsaydım, şimdi zengin olurdum.
John laid claim to the painting.
- John tablo üzerinde hak iddia etti.
Take this table away.
- Bu tabloyu ortadan kaldır.
He learnt the periodic table by heart just for fun.
- O sadece eğlence için periyodik tabloyu ezberledi.
The chart illustrates how the body works.
- Tablo vücudun nasıl çalıştığını göstermektedir.
Tom loves charts and graphs.
- Tom tabloları ve grafikleri sever.
This is a picture of one of my paintings.
- Bu benim tablolarımdan birinin resmi.
This is a picture of my painting.
- Bu benim tablomun bir resmi.